Bitkilerin Biyolojiye ve Ekonomiye Katkıları
  1. Anasayfa
  2. Canlılar Dünyası

Bitkilerin Biyolojiye ve Ekonomiye Katkıları

0

Bitkiler günlük hayatımıza birçok bakımdan katkı sağlayan bir canlı grubudur. Bitkiler, her şeyden önce insan ve hayvanların beslenmesi söz konusu olduğunda ön plana çıkmaktadır. Yeşil bitkiler fotoototrof organizmadır. Yani kendi besinini sentezleme yeteneğine sahiptir.

Yeşil bitkilerin fotosentez olayı sonucunda ürettikleri altı karbonlu şekerler (heksozlar), insan ve hayvanların beslenmesi için oldukça önemlidir. Bitkiler ürettikleri şekerlerin bir kısmını nişastaya dönüştürerek farklı organlarında depo eder.

Tohumdan bitki gelişimi
Tohumdan bitki gelişimi

Örneğin buğday, arpa, mısır, pirinç ve yulaf gibi tahılların tohumları ile patates; nişasta bakımından zengin besindir. Heksoz şekerlerin karbon iskeleti, bitki hücre ve dokularında sentezlenen ve besin değeri olan diğer bütün organik bileşikler için de ham madde niteliğindedir. Bu organik bileşiklerden olan proteinler ve yağlar da çoğunlukla tohumlarda depo edilir. Fasulye, bezelye, nohut, bakla ve mercimek gibi baklagillerin tohumları protein bakımından zengindir. Ayçiçeği, kolza, haşhaş, susam, pamuk ve zeytin gibi bitkiler de tohumları yağ bakımından zengin olduğu için yağ bitkileri olarak adlandırılır. Ayrıca haşhaş bitkisinin meyve kabuğundan elde edilen lateks, işlendikten sonra morfin üretimi için kullanılmaktadır. Morfin hem ameliyatlarda hem de diş tedavisinde hastanın acıyı hissetmemesi için kullanılan bir maddedir. Ayrıca tohumlu bitkilerden elde edilen maddeler ilaç yapımında kullanılır. Bazı ağrı kesiciler, bağışıklık sistemini güçlendiriciler, sakinleştiriciler ve hücre yenileyiciler buna örnektir.

İşlenmek suretiyle çeşitli ürünlerin elde edildiği bitkilere endüstri bitkisi denir. Örneğin pamuk, keten ve kendir gibi bitkilerden elde edilen lifler; dokuma ve tekstil alanında kullanılmaktadır. Bazı orman ağaçları mobilya ve kâğıt yapımında önemlidir. Vatanı Güney Amerika olan bakkam ağacının [Haematoxylon campechianum, (Hematoksilon kampeçianum)] odunundan hematoksilin adı verilen mavi renkli bir boya elde edilir. Bu boya biyoloji ve tıp alanında hazırlanan hücre ve doku preparatların boyanmasında kullanılır. Ficus elastica (Fikus elastika) kauçuk ağacı olarak bilinir ve kauçuk üretiminde kullanılır. Bunun dışında çam, köknar ve ladin ağaçları reçine üretiminde; gül, menekşe ve lavanta gibi bitkiler de kozmetik alanda parfüm ve kolonya üretiminde önemlidir.

Zencefil, tarçın, karanfil, kebere, kırmızı biber, kara biber, vanilya, kimyon, dere otu, rezene, çörek otu, fesleğen, nane, biberiye, maydanoz ve defne gibi bitkilerin farklı kısımları da yemeklere lezzet verici olarak kullanılmaktadır. Bu bitkilere baharat bitkileri denir. Fındık, badem, üzüm, kayısı, iğde, çilek, portakal, hurma, incir insanın beslenmesi için gerekli olan meyvelere örnektir. Havuç, kereviz, soğan, pırasa, lahana, ıspanak, domates ve enginar gibi bitkiler de sebzelere örnek oluşturur. Çay, kahve ve tütün gibi bazı bitkiler de besin değerine sahip olmayan ancak sinir sistemi üzerinde uyarıcı etki yapan türlerdir. Ayrıca bazı bitki türleri ağır metallerle kirlenmiş toprakların temizlenmesinde de kullanılmaktadır.

Bakır, nikel, çinko, kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metaller; canlılar için zehir etkisi yapmaktadır. Ancak günümüzde özellikle endüstriyel faaliyetlerin artması sonucu toprağın yapısına çok fazla ağır metal girmektedir. Bu tip topraklarda ekonomik öneme sahip olan bitkilerin yetiştirilmesi mümkün değildir. Ancak bilim insanları bazı bitkilerin bu tip topraklarda ağır metal toksisitesinden etkilenmeden yaşayabildiğini belirlemiştir. Bu tip bitkiler kökleriyle topraktan aşırı miktarda ağır metali alıp yapraklarına taşımakta, bazı organik asitlerle bağlayarak kofullarında biriktirmektedir. Ancak büyüme ve gelişmeleri devam etmektedir. Bu tip bitkilere hiper akümülatör bitki denir. Hiper akümülatör bitkilerle topraktaki ağır metallerin temizlenmesi olayına da fitoremediasyon denir. Bu yöntemle toprağın temizlenmesi, kirliliğin boyutuna bağlı olarak onlarca yıl alabilmektedir.

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir