Paleontoloji biliminin (fosil bilimi) yaptığı araştırmalar, yerkürede hayatın başladığı zamandan günümüze kadar birçok canlı neslinin tükendiğini göstermiştir.
Nesli tükenmiş tür sayısının yaklaşık yüz milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Paleontoloji bilimi sayesinde, fosillerden faydalanılarak eski jeolojik dönemlerde yaşamış olan canlıların (dinazor, mamut vs.) vücut yapılarının işlevleri, günümüzdeki benzerleriyle karşılaştırılması ve günümüze kadar geçirdikleri morfolojik ve anatomik değişimler ortaya çıkarılabilir. Bunun dışında nesli tükenmiş olan bu canlıların yaşadıkları ortamlar, birbirleriyle girdikleri etkileşimler ve yaşama alanları (kara, deniz, göl, vb.) konusunda bilgiler elde edilebilir. Böylece nesli tükenmiş olan canlıların günümüzde varlığını sürdüren hangi türlere sistematik olarak daha yakın olduğu konusunda tahminler yapılabilir.
Canlıların neslinin tükenmesine neden olan faktörlerden biri insan etkisidir.
Örneğin orman alanlarının tahribi, bilinçsiz yapılan zirai mücadele, sanayi atıklarının doğaya bırakılması, turistik tesislerin kıyılara yayılması, şehirleşme ve sulak alanların kurutulması gibi insan kaynaklı faktörler; mevcut ekolojik dengeyi bozarak birçok türün varlığını tehlikeye atmaktadır.
Son iki yüzyılda insan etkisiyle nesli tükenen canlı türü sayısı hızla artış göstermiştir. İklim değişikliği ve doğal afetler de canlı türlerinin yok olmasına neden olan diğer faktörlerdendir. Çevresel koşullarda bu sebeplerle meydana gelen değişimlere uyum sağlayabilen canlılar, yaşamını devam ettirirken diğerleri yok olmuştur.
Örneğin günümüzde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan fakat Anadolu’da nesli tükenmiş birçok canlı türü bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Asya fili, yaban öküzü, Anadolu parsı, çita, çizgili sırtlan verilebilir. Bu canlı türlerinin nesillerinin tükenmesi, ülkemizdeki canlı çeşitliliğinin azalmasına yol açmıştır. Ancak tüm dünyayı düşündüğümüzde canlı çeşitliliğinde meydana gelen azalmanın boyutu çok daha fazladır.
İnsan kaynaklı bu süreç tersine çevrilmedikçe birçok mikroorganizma, mantar, bitki ve hayvan türü yok olacak ve sonuçta canlı çeşitliliği azalacaktır. Türlerin yok olması ve bozulan doğal çevre; insanın temiz suya, temiz havaya ve sağlıklı gıdaya erişimini de olumsuz yönde etkileyecektir.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliğinin (IUCN) hazırladığı rapora göre; geçen 500 yıl içerisinde 800’den fazla hayvan ve bitki türünün nesli tükenmiştir. Raporda 16.928 türün tükenme tehlikesi altında bulunduğu kaydedilmiştir.