Canlıları kategorize etmek için sınıflandırma birimleri kullanılmaktadır. Günümüzde çok sayıda sistematikçi, canlıların sınıflandırılmasında birbirine benzeyen hiyerarşik sınıflandırma birimlerini kullanmaktadır.
Bu birimlerin canlıları sınıflandırmada kullanılması Linnaeus’un çalışmaları ile başlamıştır. Doğal sınıflandırmanın temel birimi türdür.
Değişik tanımları olmasına rağmen günümüzde kabul edilen tür kavramı şu şekildedir: Ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzerlik gösteren, doğal koşullar altında birbiriyle çiftleştiğinde verimli döller meydana getiren bireylerin oluşturduğu topluluktur.
Linnaeus, canlıları hiyerarşik bir sistemle sınıflandırma yoluna gitmiştir. Linnaeus’un sınıflandırma sistemi Âlem, sınıf, takım, cins ve tür olmak üzere farklı birimleri içermektedir. Şube ve familya birimleri Linnaeus’tan sonra bu sisteme eklenmiştir. Bu hiyerarşide her alt grup (takson), bir alt seviyede bulunan bir ya da daha fazla grubu içeren kollektif birim olarak kabul edilir.
Buna göre; türden âleme ve âlemden türe doğru gidildikçe çeşitli kavramlarda ne gibi değişiklikler olduğu aşağıda belirtilmiştir:
Taksonomi bilimi, aynı cinse ait olan farklı türlerin daha yakın akraba olduğunu söylemektedir. Benzer şekilde aynı familyaya ait olan cinslerin de daha yakın akraba olduğunu belirtmektedir. Örneğin çam cinsine ait kara çam ve fıstık çamı türleri birbiri ile yakın akrabadır. Hayvanlar âleminden Felis cinsine ait kaplan ve jaguar türleri de yakın akrabadır.
Linnaeus, her türe iki kelimeden oluşan Latince bir isim vererek binomial adlandırma (ikili adlandırma) yöntemini geliştirmiştir. İlk isim büyük harfle başlar ve cins (genus) adını temsil eder. İkinci isim ise tanımlayıcı niteliktedir. Her iki isim birlikte tür adını oluşturmaktadır.
Örneğin Panthera pardus, leopar olarak bilinen yırtıcı bir hayvanın Latince bilimsel ismidir. Burada Panthera kelimesi, bu canlının içinde bulunduğu cinsi ifade eder ve ilk harfi büyük yazılır; pardus ise tamamlayıcıdır ve ilk harfi küçük yazılır. Bir canlının Latince bilimsel tür adı bilgisayarda mutlaka italik olacak şekilde yazılmalıdır. Canlıların isimlendirilmesinde Latincenin kullanılması ise bilim dünyasında bir dil birliği sağlamayı amaçlamaktadır.
Örneğin elma kelimesinin İngilizcesi apple, Almancası äpfel, İtalyancası ise meladır. Türk bir bilim insanı elma ile yaptığı bilimsel bir yayında elma kelimesini kullanırsa, diğerleri bunun anlamını öğrenmek için sözlüğe bakmak zorunda kalır. Benzer şekilde İngiliz bir bilim insanı da bilimsel yayımında apple kelimesini kullanırsa, İngilizce bilmeyen bilim insanları da bu kelimenin ne anlama geldiğini kavrayamaz. Ancak bu tür bir bilimsel yayımda elmanın Latince bilimsel ismi Malus domestica kullanılırsa bu kargaşa önlenmiş olur.
EK BİLGİ: Canlı türlerinin sınıflandırılması ve taksonomi bilimine göre isimlendirilmesi, o türü ilk keşfeden bilim insanı tarafından yapılır. Latince isimlendirmede cins ve tür isimleri, o canlının farklı özelliklerine göre belirlenebilir.
Canlı türlerine Latince bilimsel isim verilirken cins ve tamamlayıcı kelimeler farklı kriterlere bağlı olarak seçilebilir. Örneğin havuç [Daucus carota (Daukus karota)] turuncu renkli karoten pigmentini içerdiği için bu şekilde isimlendirilmiştir. Cedrus libani (Sedrus libani), Lübnan’da doğal olarak yayılış gösteren bir sedir ağacı türüdür. Mycobacterium tüberculosis (Mikobakteriyum tüberkulosis), isminden de anlaşılacağı üzere tüberküloz hastalığına yol açan zararlı bakteri türüdür.