Bitkiler kökleriyle toprağa bağlı olduklarından aktif olarak yer değiştirme hareketi yapamazlar ancak durum değiştirme hareketi yaparlar. Bitki dokularında çeşitli çevre uyarılarının meydana getirdiği hareket üç aşamada gerçekleşir. Bunlar uyarının algılanması, uyarının iletimi ve algılanan uyarıya fizyolojik cevabın verilmesi şeklinde gerçekleşir.
Tropizma Hareketleri
Bitkilerde uyaranların yönüne bağlı olarak ortaya çıkan yönelme hareketlerine tropizma hareketleri denir. Uyarana doğru hareketin gerçekleşmesine pozitif tropizma, uyaranın tersi yönünde gerçekleşmesine negatif tropizma denir. Tropizma hareketleri şunlardır:
Fototropizma: Bitkilerin ışık uyaranına karşı gösterdiği yönelme hareketidir. Büyümeyi sağlayan oksin hormonu; ışığın doğrudan geldiği tarafta daha az, ışığın olmadığı tarafta daha fazla birikir. Bunun sonucu olarak Güneş gören tarafta büyüme yavaş, Güneş görmeyen bölgelerde ise büyüme hızlı olur. Bu durum bitkinin Güneş ışığının geldiği tarafa yönelmesini sağlar. Bitkinin bir organının ışık kaynağına doğru yönelim göstermesi pozitif fototropizma, ışık kaynağından uzaklaşması ise negatif fototropizma olarak adlandırılır. Örneğin içinde su bulunan bir cam kapta yetiştirilen bir bitkinin gövdesinin Güneş ışığına doğru yönelmesi pozitif fototropizma, köklerinin Güneş ışığının tersi yöne yönelmesi negatif fototropizmadır.
Geotropizma (Gravitropizma): Bitkilerin yer çekimi etkisine karşı gösterdiği tropizma hareketidir. Genellikle kökler yer çekimi ile aynı yönde (pozitif), gövdeler ise yer çekimine zıt yönde (negatif) geotropizma hareketi yapar. Kökteki bu yönelim, bitkinin toprağa bağlanmasını kolaylaştırır.
Hidrotropizma: Bitki köklerinin suya doğru yönelmesidir.
Kemotropizma: Bitki köklerinin toprakta bulunan farklı kimyasal maddelere karşı gösterdiği yönelim hareketidir. Bitki köklerinin kendileri için gerekli olan gübre, su gibi yararlı maddelere doğru büyüyerek yaklaşmasına pozitif kemotropizma; tuz, kireç gibi zararlı maddelerin bulunduğu bölgeden uzaklaşmasına negatif kemotropizma denir.
Haptotropizma (Tigmotropizma): Bitkilerin dokunmaya karşı verdiği tepkilerdir. Özellikle sarmaşık ve asma gibi sarılıcı bitkiler, dik duramadıkları için destek ararlar ve desteğe sarılarak büyürler.
Travmatropizma: Bitkilerde herhangi bir yaralanma durumunda görülen yönelme hareketidir. Bitki yaralanırsa o bölgedeki hücrelerin bölünmeleri yavaşladığından ve yara bölgesinden salgılanan maddeden dolayı yara yönünün tersine doğru büyüme devam eder.
Nasti Hareketleri
Uyaranın yönüne bağlı olmayan irkilme hareketlerine nasti hareketleri denir. Nasti hareketlerinin oluşmasında turgor basıncı etkilidir. Nasti hareketlerinde bitki, uyartının geldiği yönü önemsemeden bütün kısımları ile uyarana tepki gösterir.
Fotonasti: Işık etkisiyle görülen hareketlerdir. Işık birçok bitki türünde çiçeklerin açılmasını sağlarken, bazı bitki türlerinde çiçeklerin kapanmasına neden olur. Örneğin akşamsefası bitkisinin çiçeklerinin gündüz ışık şiddetine bağlı olarak kapanması karanlıkta da açılması fotonastiye örnektir.
Sismonasti: Bazı bitkilerde dokunma ve sarsıntı ile meydana gelen hareketlerdir. Küstüm otuna [Mimosa pudica (Mimoza pudika)] dokununca yapraklarını kapatıp aşağı doğru sarkıtması, böcek kapan bitkisinin yaprağına böcek konunca dokunmanın etkisiyle buradaki duyarlı tüylerin yaprakta aniden bir turgor değişimi meydana getirerek yaprakların kapanmasını sağlaması örnekleri verilebilir.
Termonasti: Sıcaklık değişimi sonucu görülen hareketlerdir. Laleler düşük sıcaklıkta kapalıyken, yüksek sıcaklıkta açarlar.
Fotoperiyodizm
Bitkilerin gün uzunluğuna bağlı olarak gösterdikleri biyolojik cevaba fotoperiyodizm, gün boyunca ışık ya da karanlıkta kalma süresine ise fotoperiyot denir. Fotoperiyot, bitkilerde büyüme, gelişme, çiçeklenme, yaprakların dökülmesi, tohum ve tomurcuklarda uyku hâlinin başlaması ve devam etmesi gibi fizyolojik olayları etkilemektedir. Gün uzunluğu bazı bitkilerin dünya üzerindeki yayılışlarını sınırlayabilir. Gelişmeleri gün uzunluğuna bağlı olan bitkiler, kendilerine bu şartları sağlayan enlem dereceleri arasında gelişirler. Bazı bitkilerin yıl içindeki gelişim evrelerinin başlamasında ışık alma süresi oldukça önemlidir. Bitkiler normal gelişimlerini gerçekleştirmek için günde belirli bir süre ışığa ihtiyaç duyarlar. Işık alma süresine göre bitkiler:
Uzun Gün Bitkileri: Gündüzün geceye oranla daha uzun olduğu günlerde genellikle ilkbaharda ve yazın çiçeklenen bitkilerdir. Ekvator’dan uzak bölgelerde yaşayan bitkiler ve ülkemizdeki bitkiler genellikle uzun gün bitkileridir. Buğday, arpa, şeker pancarı, turp, marul, ıspanak, yonca, süsen gibi bitkiler de uzun gün bitkilerine örnektir.
Kısa Gün Bitkileri: Gece süresinin gündüz süresinden daha uzun olduğu yaz sonu, sonbahar veya kış mevsimlerinde çiçek açıp gelişen bitkilerdir. Çilek, soya fasulyesi, patates, kasımpatı, çuha çiçeği, yaban mersini, sütleğen gibi bitkiler örnek verilebilir.
Nötr Gün Bitkileri: Bu bitkiler gün uzunluğundan etkilenmeyen bitkilerdir. Çiçeklenmelerinde gün ışığının süresi değil sıcaklık, nem oranı gibi faktörler daha fazla etkilidir. Fotoperiyottan etkilenmedikleri için uzun gün ve kısa gün bitkilerinden daha avantajlıdırlar. Pamuk, ayçiçeği, pirinç, domates, salatalık ve karahindiba gibi bitkiler nötr gün bitkilerine örnektir.