Canlılar yaşamlarını sürdürürken gerekli olan enerjiyi besinlerde depo edilen kimyasal bağ enerjisinden karşılar. Bu enerjinin açığa çıkarılma sürecine solunum denir. Hücrelerde oksijenli ve oksijensiz olmak üzere iki çeşit solunum gerçekleşir.
Hücrede oksijen kullanılmadan besinlerdeki kimyasal bağ enerjisinin ortaya çıkarılması olayına oksijensiz solunum denir. Bir hücreli canlılardan bira mayası ve bazı bakteriler oksijensiz solunum yapar.
Bir hücrelilerin bir kısmı ile çok hücreli organizmalar ise oksijenli solunum yapar. Bu yolla canlılar besinlerdeki kimyasal bağ enerjisinden oksijensiz solunuma göre daha fazla oranda yararlanabilir. Bir hücreli ya da çok hücreli canlılar solunum ile elde edilen enerjiyi yeni hücrelerin yapımı için, madde sentezinde, hareket etmede, zararlı atık maddelerin uzaklaştırmasında kullanabilir. Canlılık özelliklerinin hemen hepsi enerji dönüşümleri ile gerçekleşir.
Havalar ısındığında ağacında olgunlaşan ve kızaran kirazlar bitkide üretim işinin olduğunu gösterir. Kirazdaki şeker fotosentez ile üretilmiştir. Fotosentez bir çok tepkimenin gerçekleştiği hücre düzeyinde bir yapım olayıdır. Aynı kiraz ağacı fotosentezle ürettiği ve hücrelerinde depoladığı şekeri, gerektiğinde enerji elde etmek amacıyla solunumda kullanır. Oksijenli solunum ile yapı taşlarına ayrışması sonucu besinin kimyasal bağlarındaki enerji açığa çıkar. Solunum hücre düzeyinde gerçekleşen bir yıkım olayıdır.
Hücrede meydana gelen yapım ve yıkım tepkimelerinin tümüne metabolizma denir. Yapım tepkimeleri ile canlıya özgü bileşikler sentezlenirken yıkım tepkimeleriyle enerji ve küçük yapı taşları elde edilir. Beslenmeyle hücreye alınan besinler önce sindirime uğratılarak yapı taşlarına ayrıştırılır, daha sonra canlının ihtiyacı olan bileşikler sentezlenir. Yapı taşlarına ayrılmış bileşiklerin bir kısmı hücre solunumu ile su ve karbon dioksite kadar parçalanır.