Asitler, Bazlar ve Tuzların Canlılar İçin Önemi
  1. Anasayfa
  2. Yaşam Bilimi Biyoloji

Asitler, Bazlar ve Tuzların Canlılar İçin Önemi

0

Yaşamın devamını sağlayan kimyasal reaksiyonların çoğu suyun içinde gerçekleşir.

Bazı maddeler su içinde çözündüklerinde hidrojen (H+) veya hidroksil (OH-) iyonları oluşturur. Oluşan hidrojen (H+) iyonlarının konsantrasyonuna bakılarak çözeltinin pH değeri belirlenir. Bu pH değerini belirlemek için pH metre adı verilen cihaz kullanılır. Buna göre bir çözeltinin pH değeri 7’nin altındaysa asit, 7’nin üzerindeyse baz, 7 ise nötrdür. Bir çözeltinin pH değeri 7’den 0’a doğru gittikçe asitlik derecesi, 7’den 14’e doğru gittikçe bazlık derecesi artar.

Asit ve bazların bazı özellikleri ve çeşitli maddelerin pH aralığı
Asit ve bazların bazı özellikleri ve çeşitli maddelerin pH aralığı

ASİTLER

  • Suda çözündüklerinde çözeltiye hidrojen (H+) iyonu veren maddelerdir.
  • Genellikle tatları ekşidir.
  • Mavi turnusol kağıdını kırmızıya dönüştürür.

BAZLAR

  • Suda çözündüklerinde çözeltiye hidroksil (OH−) iyonu veren maddelerdir.
  • Genellikle tatları acıdır ve ele kayganlık hissi verirler.
  • Kırmızı turnusol kağıdını maviye dönüştürür.

Asitlerin ve bazların çok fazla çeşidi vardır. Etki derecelerine göre kuvvetli ve zayıf olmak üzere iki guruba ayrılır. Canlı yapılarında bulunan asitler ve bazlar genellikle zayıftır. Ayrıca inorganik asit ve bazlar dışında organik asit ve baz çeşitleri de bulunur. Organik asitleri inorganik asitlerden ayıran özellik karboksil (COOH−) gurubunun olmasıdır.

Asetik asit (sirke asiti), formik asit (karınca asiti), sitrik asit (limon asiti) organik asitlere örnektir. Organik bazlar da karbon ve azot bulunduran baz çeşitleridir. Nükleik asitlerin yapısında bulunan adenin, guanin, sitozin ve timin bazı organik bazlara örnektir.

Bazı Vücut Sıvılarının pH Değerleri

Tablo 1.1’de görüldüğü gibi vücudun farklı bölgeleri farklı pH değerine sahiptir. Bu değerlerdeki küçük değişimler ölümcül bile olabilir. İnsan kanının normal pH değeri 7,4’tür. Bu değerin 7’ye düşmesi ya da 7,8’e yükselmesi iç dengeyi bozacağından birkaç dakika içinde insanın ölümüne sebep olur.

Tüketilen besinler bütün organları etkilediği gibi sindirim sistemini de etkiler. Sağlıksız besinler, sindirim sisteminin pH değerini bozar. Bu nedenle gazoz, kola gibi asitli içeceklerden uzak durulmalıdır.

Canlılarda pH değerlerinin sabit kalması için tampon denilen bileşikler görev yapar. Bu bileşikler ortamdaki H+ miktarı arttığı zaman onu tutabilecek ya da H+ miktarı azaldığı zaman onu salabilecek özelliğe sahiptir. İnsan kanında ve diğer vücut sıvılarında H+ iyonu konsantrasyonunu dengeleyen farklı tamponlar vardır. Örneğin kan plazmasındaki su ile karbodioksitin birleşmesiyle oluşan karbonik asit (H2CO3) tampondur.

Karbonik asit ve bikarbonat arasındaki kimyasal denge, kanın pH dengesini düzenleyici olarak davranır. Kanın pH değeri değiştiğinde ortama H+ iyonu vererek veya ortamdan H+ iyonunu uzaklaştırarak tepkimenin sağa ya da sola doğru kaymasını sağlar. Böylece kanın pH değeri dengelenir.

Bitkilerin ihtiyaç duyduğu mineralleri topraktan alıp kullanmasında toprağın pH değeri önemli bir etkendir. Bitkiler için uygun toprak pH’ı genellikle 5,5-6,5 arasındadır. Alkali yani bazik toprakta gelişmeye uygun bitkiler, asitli topraklarda yetiştirilirse ortamdan kalsiyum (Ca+2) ve magnezyum (Mg+2) elementlerini yeterli miktarda alamaz. Aynı şekilde asitli topraklarda gelişmeye uygun bitkiler; alkali topraklarda yetiştirilirse ortamdan fosfor (P-3), demir (Fe+2), mangan (Mn+2), çinko (Zn+2) elementlerini yeterli miktarda alamaz. Bunun sonucunda verim ve ürün kalitesi düşer. Bu durumun oluşmaması için tarım yapılacak toprağın yapısı analiz edilmeli ve yetiştirilecek bitki türü toprak analiz sonuçlarına göre belirlenmelidir.

Tuzlar, asitlerle bazların birleşmesi ve aradan su molekülünün çıkmasıyla oluşur. Tuzlar vücut sıvılarının düzenlenmesinde görev alır.

Tuz oluşumunu sağlayan reaksiyon
Tuz oluşumunu sağlayan reaksiyon

Tuzun canlı vücuduna az ya da çok alınması sağlık sorunlarına neden olabilir. Tuzun gereğinden az alınması durumunda yorgunluk ve kan şekerinin yükselmesi gibi sorunlar görülebilir. Çok alınması ise yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, bağırsak iltihaplanmaları gibi sağlık problemlerine yol açabilir.

Sofra tuzu
Sofra tuzu

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir