Aynı coğrafik bölgede yayılış gösteren tek bir türe ait bireylerin oluşturduğu gruplara popülasyon denir.
Sapanca Gölü’nde yaşayan aynalı sazanlar (Cyprinus carpio; siprinus karpio), Sarıkamış ormanındaki sarı çamlar (Pinus sylvestris; pinus silvestris), Bayburt’ta yetişen tarhun otu (Artemisia dracunculus; artemisya dırakunkulus), Toros Dağları’nda yetişen kekik bitkisi (Thymus vulgaris; timus vulgaris) popülasyona örnektir.
Belli bir alanda yaşayan tüm türlere ait canlıların oluşturduğu bütüne komünite denir. Komüniteler, çok sayıda farklı türe ait popülasyonlardan oluşur.
Örneğin Sapanca Gölü’ndeki aynalı sazan türü, tek başına bir popülasyonu oluştururken aynı ortamda yaşayan diğer canlı türleri ile birlikte komüniteyi oluşturur.
Komünitelerin büyüklükleri ve kapsamları değişiklik gösterir. Komünite, kuru yaprak üzerinde yaşamını sürdüren farklı mikroorganizma türlerinden oluşabileceği gibi çöllerde, Ilgaz Dağları’nda yaşayan canlı türlerinden de oluşabilir.
Her bir tür, kendi komünitesindeki diğer türler ile özgün bir etkileşime sahiptir. Ayrıca bir komünite, barındırdığı canlıların kütlesine ve enerji akışına göre bir bütün olarak çalışır.
Komüniteler, kendi kendine yeten müstakil canlı toplulukları gibi görünse de burada yaşayan canlıların kökeni çok farklı olabilir. Örneğin kilometrelerce uzak bölgelerden gelen bazı kuşların yedikleri tohumların sindirim kanalının bir ucundan diğer ucuna gitmesi 5-11 saat sürer. Kuşlar, bu süre içerisinde 1400km yol alır ve tekrar beslenmek üzere indiklerinde sindiremedikleri tohumları dışkı yoluyla bu alana bırakır. Bu şekilde uzaklardan gelen tohumlar, farklı bir komünitede çimlenerek bu ortamda o türe ait yeni bir popülasyon oluşturur. Komüniteler, tür zenginliği bakımından da belirgin olarak farklılık gösterir. Aynı tipteki komüniteler bile farklı bölgelerde farklı sayıda tür içerebilir.
Örneğin Iğdır Ovası’nda yaşayan canlı türleri ile Adapazarı Ovası’nda yaşayan canlı türleri ve türlerin birey sayısı arasında farklılıklar görülür.
Komünitelerdeki güneş ışığı, düzenli enerji kaynağıdır ve fotosentez yapılmasını sağlar. Komünitelerin çoğunluğunda fotosentez yapan canlılar, güneş enerjisini diğer organizmaların kullanabileceği kimyasal enerjiye dönüştürür.
Komüniteyi oluşturan canlılar, hem beslenme hem de enerji transferi bakımından farklı düzeylerde sürekli etkileşim hâlindedir. Komüniteler, belli bir alandaki tüm popülasyonları; ekosistemler ise komüniteleri ve bu komünitelerin etkileşim hâlinde olduğu fiziksel ve kimyasal çevreyi kapsar. Dünya üzerindeki tüm ekosistemler biyosferi oluşturur.