Bitkisel Organlar
  1. Anasayfa
  2. Bitki Biyolojisi

Bitkisel Organlar

0

Bitkilerin toprak altı bölümü kök sistemi, toprak üstü bölümü ise sürgün sistemi olarak adlandırılır.

Kök

Bitkide genellikle toprak altı organı olan kök; bitkinin toprağa bağlanması, besin depolanması, topraktan su ve minerallerin alınması, kökten alınan maddelerin gövdeye iletilmesi gibi görevleri gerçekleştirir. Kökün en dış kısmında yer alan epidermis tabakası kökteki emici tüyleri oluşturur. Epidemisin altında parankima hücrelerinden oluşan korteks tabakası bulunur. Korteksin en iç bölümündeki hücreler, endodermis tabakası adı verilen, suyu geçirmeyen tabakayı oluşturur. Endodermisin altında iletim doku elemanları olan ksilem ve floemin bulunduğu merkezî silindir vardır. Merkezî silindirde endodermisin iç tarafında periskl denilen bir yapı bulunur. Periskl, tekrar bölünebilen hücrelerden oluşur ve yan kök oluşumunu sağlar.

Tek çenekli (monokotil) ve çift çenekli (dikotil) bitkilerin kök yapıları birbirinden farklıdır. Ksilem, çift çenekli bitkilerde kökün merkezinde yıldız şeklinde bulunur. Floem, ksilemin arasında yer alır. Tek çenekli bitkilerde kökün ortasında öz bölgesi bulunur. Ksilem ve floem bu öz bölgesinin etrafına dizilmişlerdir. Tek çenekli bitkilerde enine kalınlaşmayı sağlayan demet kambiyum yapısı olmadığından buna kapalı iletim demeti denir. Çift çenekli bitkilerde ise ksilem ve floem arasında enine kalınlaşmayı sağlayan demet kambiyum yapısı vardır. Buna da açık iletim demeti denir.

Bitkilerde yapılarına göre kazık ve saçak olmak üzere iki farklı kök çeşidi bulunur. Kazık kökte, ana kök dikey yönde çok iyi gelişmiştir. Ana kökten çok sayıda, az gelişmiş olarak yan kökler çıkar. Lahana, fasulye, ebegümeci, bakla, bamya, havuç, çam, söğüt, gül gibi bitkilerde kazık kök bulunur. Havuç, şeker pancarı vb. bitkilerin köklerinde besin depo edildiği için depo kazık kök olarak adlandırılır. Saçak kökte ise ana kök fazla gelişmediğinden yan köklerle yaklaşık aynı kalınlıktadır. Saçak kök, genelde toprak yüzeyine yakın yerlerde bulunur. Saçak kökler bitkiyi toprağa sıkıca bağlar. Örneğin çim bitkisinin saçak kök sistemi, toprağı sıkıca tutarak erozyona karşı koruma sağlar. Saçak kök; çim, çilek, buğday, pırasa, mısır, arpa, soğan, nohut, yulaf, gibi bitkilerde bulunur.

Gövde

Kök, yaprak ve çiçekler arasında kalan sürgün sistemidir. Gövde; yaprak, çiçek, yan dallar vb. kısımları taşır. Kökler tarafından topraktan alınan su ve mineraller ksilemle yapraklara, yapraklarda fotosentezle üretilen organik maddeler de floemle köklere taşınır. İletim demetleri gövdede iyi gelişmiştir.

Gövdenin en ucunda koruyucu pullar tarafından kuşatılmış olan tepe tomurcuğu bulunur. İlkbaharda, mevsim koşulları uygun hâle geldiğinde tepe tomurcuğunu koruyan pullar dökülür ve bitkide boyuna uzamayı başlatır. Bitkinin gövdesi üzerinde yaprağın çıktığı yere nodyum (düğüm) denir. İki nodyum arasında kalan bölgeye ise internodyum (düğümler arası bölge) denir. Yaprakların gövdeye bağlandığı, bir açı oluşturan bölgede de yanal tomurcuk (koltukaltı tomurcuğu) bulunur. Tepe tomurcuğu, gövdeyi aktif olarak boyuna uzattığı sürece buradaki yanal tomurcuklar genellikle uyku hâlindedir. Bu duruma apikal dominansi denir. Apikal dominansi sayesinde tüm kaynaklar boyuna uzamada kullanılır. Böylece bitki, güneşten daha fazla faydalanmak için boyunu uzatır. Bitkinin sürgün ucu zarar görürse yanal tomurcuklardaki dormansi kırılır ve yanal tomurcuklar büyüyerek yeni bir dal oluşturur.

Sonbahar başlarında, nodyumda bulunan yapraklar dökülür ve burada bir yaprak izi oluşur. Tepe tomurcuğu, bir yıl büyüdükten sonra yeniden koruyucu pullarla kaplanır. Bu oluşan pulların izleri, tomurcuk izi olarak halkalar şeklinde gözlenebilir. İki tomurcuk izi arasındaki boyuna uzama bölgesi bir yıllık boyuna uzama bölgesini oluşturur.

Gelişmiş bitkilerde otsu ve odunsu olarak adlandırılan iki tip gövde bulunur. Otsu gövdeler; odun ve kabuk bulundurmayan tek yıllık bitkilerdir. Bu gövdelerde büyüme sadece boyuna gerçekleşir. Bazı çift çenekli bitkiler ile tek çenekli bitkiler otsu gövde yapısındadır. Mısır, lale, buğday, zambak, çim otsu gövdeye örnek verilebilir. Odunsu gövdeler ise koruyucu bir kabuk bulundurur ve kalın yapılıdır. Odunsu gövde çift çeneklilerin çoğunda bulunur. Odunsu gövdeli bitkilerde hem enine hem de boyuna büyüme görülür. Enine büyüme sonucunda gövdede yaş halkaları meydana gelir. Ağaçlar odunsu gövdeye sahip bitkilere örnektir.

Tek çenekli bitkilerin gövdesinde iletim demetleri dağınık hâldedir. Kambiyum olmadığından bu bitkiler enine büyüyemezler. Korteks ve öz bölümleri bulunmaz. Çift çenekli bitkilerin gövdesinde ise iletim demeti kambiyum etrafında düzenli olarak sıralanmıştır. Kambiyumun iç kısmında ise ksilem, dış kısmında floem, bulunur. Çift çeneklilerde korteks ve öz bölgesi bulunur.

Yaprak

Bitkide fotosentez, gaz alışverişi ve terlemeyi sağlar. Bitkilerde yaprağın şekli ve büyüklüğü farklılık gösterir. Bazı çok yıllık bitkilerde yapraklar sonbaharda dökülür. Genellikle kloroplastlı ve yeşil renkli olan yapraklar, yaprak sapı ve yaprak ayasından oluşur.

a) Yaprak Sapı (Petiyol): Yaprağı gövdedeki nodyuma bağlayan yaprak sapı, yaprakların ışıktan faydalanmasını sağlar. Buğday, arpa, mısır gibi tek çenekli bitki türlerinde yaprak sapı bulunmaz. Çift çenekli bitkilerde ise bulunur.

b) Yaprak Ayası: Yaprağın yassı, geniş ve ince bölümüdür. Fotosentezin en çok meydana geldiği yerdir. Yaprak ayasının büyüklüğü arttıkça güneş ışığı daha fazla tutulur böylece terleme meydana gelir. Terleme çok olduğunda, bitkideki su kaybı artar. Bitkinin yaşadığı ortam kurak ise yaprak ayası küçük, nemli ise yaprak ayası büyük olur. Yaprak ayasındaki yaprak damarlarının dağılışı da tek ve çift çenekli bitkilerde farklıdır. Tek çenekli bitkilerde paralel damarlanma, çift çenekli bitkilerde ise ağsı damarlanma görülür.

Yapraklar farklı bitki türlerinde, farklı şekillerde olabilir. Yaprak, tek bir yaprak ayasından oluşuyorsa basit yaprak, iki veya daha fazla sayıda küçük yaprakçıktan oluşursa bileşik yaprak olarak adlandırılır.

Yaprağın enine kesiti incelendiğinde örtü doku, temel doku ve iletim doku olmak üzere üç doku sistemi görülür. Yaprağın alt ve üst yüzeyini örten koruyucu dokuya örtü doku denir. Kloroplastları olmayan epidermis hücrelerinden oluşur. Epidermis üzerinde kütikula tabakası bulunur. Bitkide su kaybını önler. Kütikula tabakasının kalınlığı, bitkinin yaşadığı yere göre değişir. Nemli bölgelerde yaşayan bitkilerde kütikula tabakası ince, kurak bölgelerde yaşayan bitkilerde ise kütikula tabakası kalındır. Epidermis hücreleri arasında gaz alışverişini ve terlemeyi sağlayan stoma hücreleri bulunur. Temel doku; üst ve alt epidermis tabakalarının arasında kalan bölümdür. Bu bölüm mezofil tabakası olarak adlandırılır. Bu tabakada kloroplast bulunduran ve fotosentez yapan palizat parankiması ve sünger parankiması bulunur. Yaprağın üst kısmında bol miktarda kloroplast taşıyan, hücreler arası boşlukları fazla olmayan palizat parankiması, yaprağın alt kısımında ise düzensiz dizilmiş, hücreler arası boşlukları daha fazla olan sünger parankiması yer alır. Mezofil tabakasında yaprak damarları da bulunur. Yaprakta mezofil tabakası içinde iletim dokusu (odun ve soymuk boruları) yer alır. Besin taşıyan soymuk boruları alt epidermise, su taşıyan odun boruları ise üst epidermise yakın yerde bulunur.

 

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir